Sarkoma Nedir?

Sarkoma kemik ve yumuşak dokudan kaynaklanan habis tümörlerin genel adıdır. Genellikle kanseri oluşturan hücre tipi ve ardından sarkoma eki ile tümörler adlandırılır. Örneğin kıkırdak hücresinin habis tümörü kondro-sarkoma, yağ hücresinin habis tümörü lipo-sarkoma olarak adlandırılır.

Kemik Kökenli Sarkomlar

Kemik tümörleri selim, yani iyi huylu yada habis yani kötü huylu tümörler olarak ayrılırlar.

İyi huylu tümörler kanser değildirler. Bulundukları kemikten vücudun diğer organlarına yayılarak yaşamı tehdit etmezler.Vücut bu tümörlerin gelişmesini ve yayılmasını kontrol altına alır ve engelleyebilir. Bu tümörler ameliyatla tedavi edilirler. Her ne kadar iyi huylu kemik tümörleri ameliyattan sonra tekrar oluşabilirse de, yeni bir ameliyat ile çıkarılabilirler.

Kötü huylu kemik tümörleri kemik kanserleri olarak adlandırılırlar. Bu tümörler bulundukları kemikten dışarı çıkarak komşu dokulara ve organlara yayılırlar. Vücut bu yayılmayı sınırlamakta yetersiz kalır. Kemik kanserini oluşturan hücreler tümörün bulunduğu bölgeden kan damarları yolu ile uzak organlara, sıklıkla da akciğere, yayılırlar. Bu yayılımlar metastaz olarak adlandırılır. Özellikle teşhis ve tedavide geç kalınmış vakalarda metastazlar ortaya çıkar ve hastanın yaşamını tehdit ederler.

Kemiğin kendisinden kaynaklanan kanserlere primer kemik kanseri adı verilir. Bunlar kemiği oluşturan kemik, kıkırdak, bağ dokusu ve kemik iliğinden köken alan kanserlerdir. Primer kemik kanserleri yaklaşık olarak 100.000 de 1 sıklıkta ortaya çıkarlar. Ülkemizde her yıl 500-600 yeni kemik kanseri vakası ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. Kemik tümörleri sıklıkla kol ve bacak kemiklerinde daha nadiren leğen kemiği ve omurgalarda yerleşim gösterirler. Kemik kanserleri çocuklar ve gençlerde, erişkinlere göre daha sık olarak görülürler.
Kemik kanserleri sarkom olarak adlandırılırlar.Eğer kanseri oluşturan hücre gurubu kemik hücreleri ise osteo-sarkom, kıkırdak hücresi ise kondro-sarkom, bağdokusu hücresi ise fibro-sarkom adını alır. Kemik kanserleri içinde          Ewing-sarkomu gibi hücre kökeni bilinmeyen kanser tipleri de vardır.

Osteosarkom en sık görülen kemik kanseri tipidir. Sıklıkla 10-25 yaş arası, çocuk ve gençlerde ortaya çıkarlar. Erkeklerde kadınlara göre iki kat fazla görülürler.Genellikle hızlı büyüme dönemlerinde, kemiklerde büyüme kıkırdaklarının yerleştiği ekleme yakın uç kısımlarda yerleşim gösterirler. Hastaların yaklaşık % 70’inde tümör diz çevresindedir.

İkinci sıklıkta karşılaştığımız kemik kanseri Ewing sarkomudur. Bu tümörde çocuk ve gençlerde sıktır. Yerleşim yeri genellikle uzun kemikler olarak adlandırılan, kol ve bacak kemiklerinin orta kısımlarıdır. Osteosarkoma göre yassı kemikleri yani leğen kemiği ve kaburgaları daha sık olarak tutar.
Kıkırdak hücrelerinden kaynaklanan kondrosarkomlar ise genellikle 40 yaşından sonra ortaya çıkarlar. Bu tümörler sıklıkla leğen kemiğinde ve uzun kemiklerde yerleşim gösterirler.

Bunların dışında fibrosarkom, kordoma ve adamantinoma gibi çok nadir görülen kemik kanserleri vardır. Bu tümörler 30 yaşından sonra ortaya çıkarlar.

Primer kemik kanserlerinin dışında kemikten kaynaklanmayan ancak başka organların kanserlerinden kemiğe yayılan kemik kanserleri vardır. Bunlara sekonder kemik kanserleri yada metastaz adı verilir.Bu kanserlerin görülme sıklığı kemiğin kendisinden kaynaklanan kanserlere göre daha fazladır. Böyle bir durumda kanser kemik kanseri olarak değil, kemiğe yayılım yapan organın kanseri olarak adlandırılır. Örneğin meme kanserinin kemik metastazı gibi, Kemiğe yayılan kanserler arasında sırasıyla akciğer kanseri, kadınlarda meme erkeklerde prostat kanserleri, tiroid ve böbrek kanserleri, mide ve barsak kanserleri sayılabilir.

Lösemi, lenfoma ve miyeloma gibi kemik iliği ve kan hücreleri kökenli kanserlerde kemikte yerleşim gösterirler. Ancak bunlar farklı kanser tipleridir ve tedavileri kemik kanserlerinden oldukça farklıdır.

Yumuşak Doku Kökenli Sarkomlar

Bağ dokusundan köken alan yumuşak doku sarkomları habis tümörlerdir. Bunlar kemik kanserlerine göre daha ileri yaşlarda ortaya çıkarlar. Sık görülen yumuşak doku sarkomları arasında malign fibröz histiyositoma, liposarkoma, sinovyal sarkoma, rabdomiyosarkoma gibi tümörler sayılabilir. Ancak yumuşak doku sarkomları sayıca çok fazla tipte karşımıza çıkarlar. Tedavileri de kemik kanserlerinden daha farklıdır. Yumuşak doku sarkomlarında kemoterapi genellikle sık başvurulan bir yöntem olmayıp ancak bazı tümör tiplerinde kullanılır. Temel tedavi geniş cerrahi rezeksiyon ve radyoterapidir. Yumuşak doku sarkomları, aynen kemik sarkomları gibi yüksek yada düşük gradlı olabilirler. Düşük gradlı olanlar oldukça yavaş büyüyen ve uzak organlara yayılma riski düşük olan kanserlerdir. Oysa yüksek gradlı yumuşak doku sarkomları hızlı büyüyen ve erken dönemde uzak organlara yayılma eğilimi gösteren tümörlerdir. Uzak yayılımlarını kan yolu ile sıklıkla akciğere daha nadiren karın arkası boşluğuna ve diğer organlara yaparlar.