Nöromüsküler Nedir?

NÖROMÜSKÜLER KAVŞAK

Nöromüsküler kavşak, yapısı ve fonksiyonları bakımından sinir hücreleri arasında iletimin sağlandığı sinapslara benzer. Buradaki iletim de hümoraldir. İletimde aracılık eden madde, sinir hücreleri arasındaki iletimde de rol oynayan asetilkolindir.

Myelinli motor sinir lifi, kas lifine yaklaştığında çok sayıda myelinsiz life ayrılır. Bunlar sarkolemma içine girerler. Sinir ve kas liflerinin dış zarları birbirine çok yakındır. İki zar dar bir kavşak aralığı ile ayrılmıştır. Bu aralık nöromüsküler kavşağı, kavşak öncesi ve sonrası bölgelere ayırır. Kavşak öncesi bölgedeki myelinsiz motor sinir ucu yassılaşarak sinir son plağı adını alır. Sinir son plağı, içi asetilkolin molekülleri ile dolu olan binlerce vezikül içerir. Kavşak sonrası bölgedeki çizgili kas hücre membranı da farklılaşmıştır. Sinir son plağını kavrayan ve çok sayıda kıvrımlardan oluşan bir yapı gösterir.

Çizgili kas hücre membranının üzerinde nikotinik özellikte kolinerjik reseptörler bulunur. Reseptörler kas hücrelerinde sentezlenir. Bir çok protein içerirler ve tübüler yapıdadırlar. İki tüpten oluşurlar. Bunlar membranın her iki tarafı arasında bir geçiş yolu oluşturacak şekilde kas hücresi membranına yapışıktırlar (kavşak aralığı - kas hücresi sitoplazması arasında).

Normalde bu tüpler kapalıdır. Eğer asetilkolin reseptörün ekstrasellüler ucunda spesifik yerlerle reaksiyona girerse proteinin yapısında bir değişiklik oluşur, tüp açılır ve katyonların (Na+, Ca++) içeri girmesine izin verir. Kanal açıldığında Na+ ve Ca++ hücre dışından hücre içine girer, K+ ise hücre içinden hücre dışına çıkar. Böylece depolarizasyon oluşur ve son plak potansiyeli kas kontraksiyonunu stimüle eder.

Reseptörlerde asetilkolinin bağlandığı yerler her iki tüpün uç kısmında bulunan a-protein ünitesidir, kolinerjik agonist (depolarizan) ve antagonist ilaçlar (nondepolarizan) bu yeri etkiler ve buraya karşı asetilkolin ile yarışmaya girerler. Kanalın açılabilmesi için (depolarizasyon) her iki a-ünitesinin de agonist (asetilkolin veya depolarizan ajan) tarafından aynı anda işgal edilmesi gereklidir. Eğer bir tanesi işgal edilmiş ise kanal kapalı kalır. Antagonistler bu şekilde etki ederek depolarizasyonu önlerler. Nondepolarizan ajanlar reseptörün ya her iki a-ünitesine ya da yalnız birine bağlanırlar. Böylece asetilkolinin bağlanmasını ve kanalın açılmasını önlerler.

Reseptör ve kanallar dinamik yapılardır. Bir çok ilaç bu yapıları etkileyerek kanalların normalden daha uzun süre açık kalmasını sağlarken (depolarizan kas gevşeticileri) bir çoğu da normalden daha uzun süre kapalı kalmasına neden olur (nondepolarizan kas gevşeticileri).

Bir motor sinir aksonu, periferde bir çok dallara ayrılır ve her bir dal bir kas lifini inerve eder. Bir motor sinir aksonunun inerve ettiği çizgili kas liflerinin tümü «bir motor üniteyi» oluşturur. Dallanma noktası kas liflerine yakın bir yerdedir. Bu noktanın altındaki bir uyarı kas liflerinin tek tek kasılmasına yol açar = Fibrilasyon potansiyeli. Bu noktanın üzerindeki uyarı ise tüm kas liflerinin aynı anda kasılmasına neden olur = Motor ünite aksiyon potansiyeli.