Glomerülonefrit
Olguların çoğunda ödem ve tansiyon normale dönerek kısa sürede iyileşme gerçekleşir. İdrarla protein çıkarma ve kanlı idrar birkaç ay daha sürdükten sonra kaybolur. Ama hastalık çocuklarda yüzde 10-20 dolayında, ileri yaşlarda daha yüksek bir oranda, daha kötü seyreder. Bu olgularda hastalığın ilk belirtileri bütünüyle kaybolmak yerine tehlikeli bir gelişme göstererek, kronik böbrek yetmezliğine zemin hazırlayabilir. Bazı olgularda ilk belirtiler bütünüyle geçtikten sonra yineler. Belirtiler bazen yıllarca sonra yeniden ortaya çıkar. Bu arada böbrek işlevlerinde hafif bozukluklar görülebilir. Son olarak pek az olguda hastalık baştan sona çok ağır bir seyir izler. İdrar miktarının azalması hiç idrar yapamamaya (anüri) kadar gider ve böylece üremi (kanda üre miktarının artması, ["üre zehirlenmesi"]) gelişir. Hastalığın bu ağır durumlarında hasta İlaç ve diyaliz tedavisiyle yaşatılır, birkaç gün ya da birkaç hafta sonra idrar yapma yeniden başlar. Ama amirinin kalıcı olduğu olgular da vardır. Amirinin ortaya çıktığı akut glomerülonefrit ve kötü gidişli glomerülonefrit arasında biyopsi ile erken dönemde ayrım yapılabilir. Böbrekten alınan parça optik, elektronik ve immünofloresan mikroskoplarda incelenerek tanı konabilir. Kötü gidişli olgularda glomerüllerin bütününe yakını yarımay biçimli hücrelerle dolmuştur. İyileşme olasılığı bulunan olgularda, dolan glomeriil yüzdesi daha düşüktür ve hücre çoğalması glomerül içi hücrelerle sınırlıdır.