Çocuk İhmali ve İstismarı Nedir?

Çocuk İhmali ve İstismarı

Fiziksel şiddet, bebek, çocuk ve ergene uygulanan ihmal ve istis­marın bir bölümü olarak değerlendirilmekte ve bu genel başlık altında ele alınmaktadır. Çocukların giyim, beslenme ve temizliği ile yetersiz ilgilenilmesi, sağlık ve güvenliğinin gözetilmemesi, fiziksel kötü davranılması ya da yetişkin bir kişinin cinsel arzu ve gereksinimleri için ço­cuğu cinsel bir nesne olarak kullanması ihmal ya da istismar olarak ta­nımlanmaktadır.

Çocuklara yönelik fiziksel, cinsel, duygusal ya da eğitimsel ihmal ya istismar olabilmektedir. Konu ile ilgili araştırmalarda her bin çocuk­tan 19 ile 36'sının fiziksel ihmal ya da istismarla karşı karşıya olduğu bildirilmektedir. Amerika Birleşik Devletlerinde bu oranın binde 22.6 olduğu, yılda 1.5 milyon çocuğa kötü davranıldığı ileri sürülmektedir. Cinsel, fiziksel ya da duygusal ihmal ve istismar sıklıkla birlikte görül­mekte ve yinelemektedir.

Çocuğa Cinsel ve Fiziksel İstismar

Bir çocuğa şiddet uygulanması ya da bir çocuğun şiddete tanık ol­ması fiziksel istismar içinde değerlendirilebilir. Fiziksel ihmal ise anne babanın çocuklarının sağlığı için gerekli olan tıbbi yardımı reddetme­leri, tıbbi bakımı geciktirmeleri, çocuğun nerede yediği, içtiği ya da barındığını gözetmemeleri, evden kovma, çocuğun evde ve ev dışında başına gelebilecek tehlikelere ilgisiz kalma, aynı şekilde çocuğun beslenmesi, kendine bakımı, giyimi, refahı ve güvenliği konusunda ilgisiz, kayıtsız kalmalarıdır.

Benzeri bir ihmal çocuğun eğitimi konusunda da olabilmektedir. Çocuğu okula kaydetmemek, çocuğun sık sık okuldan kaçmalarına il­gisiz kalmak, nedenleri konusunda okul idaresi ile işbirliği yapmamak, çocuğun eğitimi konusunda gerekli olan ya da önerilen özel eğitim ge­reksinimini karşılamamak bu grupta sayılabilir. Anlaşılabilir bir gerek­çe olmadan çocuğun eğitimini engelleyen özel bir öğrenme güçlüğü ya da belirgin bir dikkat eksikliğini ele almamak da bu grup ebeveyn­lerin eğitim konusundaki ihmalleri arasındadır.

Bebek, çocuk ya da ergeni bağlama ya da kapatma, reddetme, yalnız bırakma, korkutma, tehdit etme ve sanki o ortamda çocuk yok­muş gibi davranma ise duygusal ihmal ya da istismar olarak değerlen­dirilmektedir. Burada çocuğun elleri ve ayaklan bağlanarak veya san­dalye ve yatak gibi bir yere bağlanarak veya kapalı bir alana hapsedi­lerek hareketlerinin sınırlandırılması yoluyla cezalandırması söz konu­su olabilmektedir. Ya da yetişkinler tarafından çocuğa sözel veya duy­gusal saldırı vardır. Bu tutumlar ise çocuğu küçümseyen, günah keçi­si haline sokan, düşmanca ve reddedici davranışlar şeklinde olabildiği gibi cinsel istismar, dayak ya da yalnız bırakma ile ilgili tehdit etmedir.
Sonuçta, duygusal istismar, reddetme, yalıtma, korkutma, ihmal etme ve gelişimi bozma gib; tutumlarla diğer ihmal ve istismar durum­larında olduğu gibi bir yetişkinin çocuğa zarar verici davranışlar sergilemesidir.

Çocukların İstismarı

Fiziksel istismar ve ihmale yol açan bazı anne-baba özellikleri be­lirlenmeye çalışılmıştır. Aynı şekilde çocuğa ilişkin ihmal edilme ya da istismara uğrama açısından risk oluşturan özellikler de araştırılmıştır.

Anne-babanın bir ruhsal hastalığı ya da zekâ geriliğinin olması, al­kol ya da bağımlılık yapan bir madde kullanması, kanunlarla sık sık başlarının derde girmesi ya da suç işleme nedeni ile ceza almaları ya da genç yaşta anne baba olmanın çocuğunu ihmal etme ya da istis­mar olasılığını arttırdığı, çocuğun düşük doğum ağırlıklı olması, huy­suzluğu, emekleme ya da ergenlik gibi özel gelişim dönemlerinde ol­masının en sık görülen çocuğa ilişkin nedenler olduğu bildirilmektedir. Ailenin sosyal desteğinin olmaması, fakirlik, tek ebeveyn, etnik azın­lıktan olma, dört ya da daha fazla çocuklu aileler, stresli yaşam olaylan ve ailenin şiddete maruz kalması da ihmal ya da istismara yol açan sosyal nedenler olarak bildirilmiştir.

Doğumdan başlayarak yenidoğanın, bebeğin, çocuk ve ergenin çeşitli derecede bakıma, korunmaya ve yönlendirilmeye gereksinimi vardır. Bu temel gereksinimler onların büyüme, gelişme ve ruh sağlı­ğı açısından önemlidir. Çocuğun yetiştirilmesinde ihmal ve istismarın işe karışması bedensel ve ruhsal gelişmeyi birçok alanda etkilemekte­dir. Beslenmesi, tedavisi ve korunması ile ilgili istismar çocuğun be­densel gelişimini engelleyecek, hatta yaşam süresini kısıtlayacaktır. Ruhsal gelişimde ise kendine güveninin olmaması, yaşıt ilişkilerinde, toplumsal ilişki ve etkileşimde beceriksizlik, sağlıklı bir kimlik duygusu ile birlikte bir yeterli bir kişiliğin gelişimini engelleyecektir. Çocuklar, insan ilişkilerini, gelişimleri sırasında birlikte oldukları ve uzun süre bir­likte yaşadıkları erişkinlerden öğrenmektedirler. Bu nedenle kendileri­ne uygulanan bu tutumları olması gereken tutumlar olarak öğrenmek­te, ergenlik ve yetişkinlik döneminde bu kez kendileri bu tutumları ser­gilemektedirler.

Çocuk İstismarları

Suistimal edilen çocuklarda, başlangıçta ya da ihmal ve istismar ile kıpır kıpırlık, aşırı hareketlilik, sırasını bekleyememe, yetişkinlerin ko­nuşmasını bölme, ani-içinden geldiği gibi davranma (atak) ve depres­yon belirtileri olabilmekte, davranım bozukluğu, öğrenme güçlükleri ve sıklıkla alkol ya da bağımlılık yapan maddeleri kullanma başlayabil­mektedir. Bu çocuklar ergenlik döneminde daha fazla şiddet davranı­şı göstermekte, daha fazla intihar girişiminde bulunmakta ve bu kez kendileri başkalarına fiziksel istismarda bulunmaktadırlar.

İhmal ve istismar nedeni ile çocuk ve ergen psikiyatrisine başvuru­lar genellikle kreşten, öğretmen ya da okul yönetiminden, çocuğun muayene ve tedavisi nedeniyle götürüldüğü diğer branştan hekimle­rinden, ihmal ve istismarı uygulamayan, sürekli buna tanık olan diğer eş ya da yakın akrabalar tarafından yapılmaktadır.

Pediatri polikliniklerinde sağlam çocuk izlemleri, başka bir yakınma nedeni ile değerlendirme ya da acil polikliniği hizmetleri sırasında ba­zen çocuğun fizik durumu ile açıklanamayan bulgular göze çarpmakta­dır. Çoğunluğu muayeneye getiren kişinin saklamaya çalıştığı ya da bir­çok neden sıralayarak hekimi yanıltabildiği bu yara ve çizikler, ancak dikkatli ve tam bir muayene ile saptanabilmektedir. Fiziksel ihmal ya da istismarın, muayeneye getiren ve genellikle çocuğa bakımı sağlayan kisinin yardımı olmadan belirlenmesi ya da sorunun çözülmesi oldukça güç olmaktadır. Muayene ve tetkiklerin sonucunda ihmal ya da istismar olasılığının düşünülmeye başlanması ile çocuğun yakını huzursuzlaş-makta ve poliklinikten en kısa sürede uzaklaşmaya çalışmaktadır.

Böyle bir başvuruda çocuğun, tam bir bedensel ve ruhsal muayene­si ile birlikte ihmal ve istismarın niteliği, derecesi ve süresi gibi çocu­ğa özel tutumlar belirlenmeye çalışılmaktadır. Anne, baba, öğretmen­ler, yakın akraba ve komşulardan bu bilgilerin tamamlanmasına çalı­şılmaktadır.

Tedavide, aile bireylerinin ruh sağlığı ve ailenin işlevselliğindeki bo­zukluk ele alınmakta, streslerin belirlenmeye çalışılmaktadır. Böyle bir gereksinim varsa aileye sosyal destek sağlanması ile ilgili girişimler önerilmektedir. Kötü davranmanın olduğu çocuklar ve aileleri ruhsal bozukluklar, saldırgan davranışlar ve madde kullanım bozukluğu yö­nünden risk altındadırlar. Bu nedenle psikiyatrik değerlendirme ve izlem çok önemlidir. (Çocuk İstismarı Pdf)

İhmal ve istismarın önlenmesi için belirtilen bu tedavi uygulamala­rı çok masraflı ve yetersiz kalmaktadır. En etkili çözüm toplumun bu konuda eğitilmesi, koruma ve önleme programları ile sorunun ortaya çıkmadan engellenmesidir.

Konuyla ilgili sıklık, nedenler, etkileri ve çocukta ortaya çıkan bo­zukluklara ilişkin araştırmalar ve toplumun ilgisi giderek artmaktadır. Ülkemizde ihmal ve istismarın sanıldığından çok daha yaygın olduğu­nu düşünüyorum. Bunu destekleyen araştırma sonuçlan nedeniyle ül­kemizde ihmal ve istismarın yaygınlığı giderek belirginleşmeye başla­mıştır. Ancak bu konuya ilişkin sınırlı araştırma yapılabilmiştir. Bunun dışında bebek, çocuk ve ergenlerin ihmal ve istismarının önlenmesine yönelik eğitim ve risk gruplarının korunmasını içeren programlar yü­rütülmektedir.